Duada azap konusu geçerken elimizi ters çeviriyoruz. Bunu sünnet olarak biliyor ve uyguluyoruz. Bunların sünnet olmadığını söyleyen arkadaşlar var bana kaynak gösterirmisiniz?
Hz. Peygamber (sav) dua edilirken ısrar ve tekrarı tavsiye etmektedir. Âyette ise duada dünyalık bir şeyi ısrarla istemek doğru olmadığını belirtiyor. "Fakat olur ki, bir şeyden hoşlanmazsınız ama, o sizin için hayırlıdır. Ve olur ki bir şeyi (de) seversiniz, hâlbuki o sizin için bir şerdir. Allah ise (sizin için hayır olanı) bilir de siz bilmezsiniz." Nasıl anlamak gerekir?
Dua ederken kendimde şöyle bir halet hissediyorum: "Sen duanı
maddi ve manevi isteklerine alet ediyorsun. Halbuki dua ibadetin ta
kendisidir ve ibadetler de Allah için olmalıdır. Dolayısı ile duan Allah için değil kendin içindir." Burada sanki bir tezat
varmış gibi hissediliyor. Bu konu hakkında bilgi verebilir misiniz? Dua
ederken nasıl bir halet-i ruhiyyeye sahip olmalıyız?
Kur'ân-ı Kerim dışındaki dualarda ve salavatlarda tesbihat ve tesbihlerde tecvit uygulamamız gerekir mi?
Dua ederken tam bir ihlas ve teslimiyetle dua edileceğini biliyorum. Ama Allah benim duamı nasıl kabul edecek? Ne şekilde kabul edecek, ben ne hissedeceğim ve ilk tepkim ne olacak? Gibi düşüncelerden kendimi alamıyorum. Bu düşünceler zararlı mıdır? İhlâsıma ve teslimiyetime zarar verir mi?
Eşim namaz kılmıyor ve ben onun için çok dua ediyorum. Hayırlı bir duayı Allah hayırlı bir şekilde kabul edermiş. Peki bu duam kesin kabul olur mu? Hayırlı bir duada ısrarlı olduğum için?
"Sizden biriniz dua ederken; Allah'ım! Dilersen beni bağışla; dilersen bana merhamet et, demesin. Dilediğini kesin bir dille istesin. Çünkü Allah'ı zorlayan hiçbir kuvvet yoktur." Bu şekilde hadis-i şerifler var. Muhterem büyüklerimiz hocalarımız da dua ederken "Allah'ım! Dualarımızı kabule karin eyle" diye dua ediyorlar sıklıkla. Burda niye "Allah'ım dualarımızı kabul et" demiyoruz da "kabule kar...
"Hususan dua külliyet kesbederek devam etse; netice vermesi galibdir, belki daimidir." Duanın külliyet kesbetmesi ne demektir?
"Babanın, misafirin ve hastanın duası red olmazmış" derken, dünya hayatı veya ahiret hayatımız için bu üç kişiden biri dua etmiş olsa kesin olarak mı kabul oluyor?
Dudakta kuruluktan et parçası çıkıyor ve bazen un gibi büyüklüğünde et parçası var onu yutmak caiz mi?