Evet, hergün, her zaman, herkes için bir âlem gider, taze bir âlemin kapısı kendine açılmasından, geçici her bir âlemini nûrlandırmak için ihtiyaç ve iştiyâkla لَٓا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ cümlesini bin def‘a tekrar ile, o değişen "perdelerin" her birisine bir لَٓا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ ’ı bir lâmba yaptığı gibi; öyle de, o kesretli, geçici "perdeleri" ve o tazelenen seyyâr kâinâtları... Değişen pe...
Deizmin asıl sorunu olan ''Allah saat gibi kainatı kurdu, sonra kendi haline bıraktı'' görüşüne cevap verir misiniz?
Deizmin iddiaları nelerdir? Bu iddialara Risale-i Nur merkezli olarak nasıl cevap verebiliriz?
Cümlesinin makam-ı ebcedîsi olan bin iki yüz yirmi ikiye kadar, o fütûhât-ı Kur’âniye ve nusret-i dîniye devam edeceğine ve ondan sonra bir derece tevakkuf ve tedennî başlayacağına tevâfukla işaret eder.
Burada üstadımızın bin iki yüz yirmi ikideki gerilemeden kastı nedir?
Evvelâ: Delil kat'iyyü'l-metîn olduğu gibi, kat'iyyü'd-delâlet olmak gerektir. Hâlbuki tevil ve ihtimalin mecâli vardır. Zira, nehy-i Kur'ânî âmm değildir, mutlaktır; mutlak ise, takyid olunabilir. Zaman bir büyük müfessirdir; kaydını izhar etse, itiraz olunmaz. Hem de hüküm müştak üzerine olsa, me'haz-ı iştikakı, illet-i hüküm gösterir. Demek bu nehiy, Yahudi ve Nasara ile Yahudiyet ve Nasraniyet...
Denizli mahkemesinde Risale-i Nurların tedkik heyetine vazifelendirilmiş ve Risale-i Nur Talebelerinin beraatine vesile olmuş adil hakime Hesna Şener Hanım hakkında bilgi verebilir misiniz? Bediüzzaman Hazretlerinin Hesna Hanım hakkındaki ifadelerini öğrenebilir miyiz?
Kastamonu Lahikası'nda geçen; "Yerin korkudan titremesi ve hiddeti, neden Rus’a gelmiyor yalnız..?" cümlesini izah eder misiniz?
Zelzelenin manevi sebeplerini ve neticelerini görmeyip sadece bir madenin maksatsız tasadüfi ve tabii neticesi olarak görmenin bir hakikatı var mıdır?
"Gafletten neş'et eden dalâlet, pek garip ve aciptir. Mukareneti, illiyete kalb eder. İki şey arasında bir mukarenet olursa, yani daima beraber vücuda gelirlerse, birisinin ötekisine illet gösterilmesi o dalâletin şe'nindendir. Halbuki, devamlı mukarenet, illiyete delil olamaz."(Mesnevi-i Nuriye, katre, Osmn. 66)
Burada üstad(ra) mukarenetin illiyete delil olamayacağını anlatırken bir de ayrı ola...
Cihat ilanı, ulül emrin vazifesi midir? Kişi kendi başına düşmana cihat ilan edebilir mi? Kişi düşmana saldırdığı zaman şehit olur mu? Bu konu hakkında bilgi verir misiniz?