Soru

İşrakiyyun

İşrakiyyun hukemasına misaller verir misiniz? İbni Sina ve Farabi “Meşaiyyun” fırkasına mı aitler?

Tarih: 13.04.2009 00:00:00
Okunma: 6577

Cevap

Şark kökünden türetilen işrâk kelimesi sözlükte “güneşin doğuşu sırasındaki ışıma, aydınlanma, parlama, tan ağarışı” gibi anlamlara gelir. Aynı kökten türeyen meşriḳ ise coğrafya olarak doğuyu ifade eder. Terim anlamında işrak, epistemolojik açıdan akıl yürütmeye veya bir bilgi vasıtasına gerek kalmadan bilginin doğrudan içe doğması, iç aydınlanma, keşf ve zevke (mânevî tecrübe) dayanan bilgi için kullanılır. Ontolojik açıdan işrak, aklî nurların tecellisi sonucunda varlığın zuhur edip gerçeklik kazanmasıdır.

İşrâkıyye terimi; İslâm düşünce tarihinde bilginin kaynağı olarak akıl yürütmeyi (istidlâl) temel alan rasyonalist Meşşâî felsefeye karşı mistik tecrübe ve sezgiye (keşf, zevk, hads) dayanan teozofik düşünce sisteminin adıdır. İşrâkıyyûn da bu düşünceyi izleyenlerin oluşturduğu akımı ifade etmektedir.

İslâm düşünce tarihinde işrak felsefesinin en önemli temsilcisi ve kurucusu kabul edilen Şehâbeddin es-Sühreverdî el-Maktûl’dür.(ö. 587/1191)

Şüphesiz Sühreverdî ruhî arınmayı esas alan İşrâkīliği kurarken isimlerini hayranlıkla andığı Bâyezîd-i Bistâmî, Hallâc-ı Mansûr gibi İslâm sûfîlerinden ve bu konudaki zengin tasavvuf literatüründen yararlanmıştı. Ontik varlığı nur kavramıyla açıklayarak bir çeşit nur metafiziği yapmasında Kur’ân’daki, “Allah göklerin ve yerin nurudur[1] âyetiyle bu âyeti yorumlamak üzere Gazzâlî’nin yazdığı Mişkâtü’l-envâr’da idealize edilen nur fikrinin onun için bir ilham kaynağı olabileceği de göz ardı edilmemesi gereken önemli bir husustur. [2]

Meşşâiyyun; Sözlükte “yürümek” anlamındaki meşy kökünden türemiş olup “çok yürüyen” demek olan meşşâ’ kelimesine nisbet eki getirilmek suretiyle üretilen meşşâî, Aristo doktrinini benimseyen kimseyi ifade eden Grekçe peripatetikos terimini karşılamak için kullanılmakta, söz konusu doktrine de meşşâiyye (peripatetizm) denilmektedir. İslam dünyasında Platon’un öğrencisi olan Aristoteles’in (Aristo) görüşlerinden etkilenen, Kindi, Farabi, İbn Sina, ve İbn Rüşd’ün düşüncelerinden oluşan bir felsefeci düşünce ekolüdür. Meşşaiyyun düşünce ekolü bu günkü modernist İslamcıların batı felsefesini esas yapıp İslam’ı yorumladıkları gibi Aristo felsefesini esas yapmışlardır.

Bu düşünce sistemi tabiat felsefesine paralel olarak ortaya çıkmış ve çok kısa bir sürede en uygun felsefi bir sistem halini almıştır.

Çağının bütün felsefe meselelerine bünyesinde yer veren Meşşailik, mantık ve matematiğe dayanır. Yani onun esas karakteri akılcı olmasıdır. Akılla nas arasında uyumsuzluk söz konusu olduğunda aklı tercih, nassı te’vil ederler.

Gazzâlî, Meşşâîliği tanıttığı Maḳāṣıdü’l-felâsife’nin ardından yazdığı Tehâfütü’l-felâsife’de yirmi noktada topladığı temel meselelerle ilgili görüşlerini dikkate alarak Meşşâîler’in İslâm dini açısından durumlarını değerlendirmiştir. Evrenin başlangıçsız olduğu (kıdem-i âlem), Allah’ın ilminin sadece tümelleri kapsadığı yahut O’nun bütün eşyayı ancak küllî bilgiyle bildiği ve âhiret hayatının sadece ruhanî bir hayat olduğu şeklinde anlaşılan görüşleri dolayısıyla filozofları tekfir etmiş, diğer on yedi meseledeki görüşleriyle de bid‘ata saptıklarını öne sürmüştür.


[1] en-Nûr 24/35

[2] https://islamansiklopedisi.org.tr/israkiyye


Yorum Yap

Yorumlar