Kainatta olan biten çok küçük ve gözümüze gereksiz gibi gelen şeyleri de illa bir hikmete bağlı olarak mı düşünmeliyiz? Yoksa Cenab-ı Hakkın koyduğu âdetlerin neticeleri olarak mı görmeliyiz? Mesela bir yaprağın ağaçtan düşerken savrulup bir yere düşmesi gibi...
Mesnevi-i Nıuriye'de Reşhalarda geçen "Kâinatta görünen hüsn-ü san'at dahi risalet-i Ahmediyeye (a.s.m.) delâlet ve şehadet eden kat'î bir delildir." cümlesini devamı ile açıklar mısınız? Tam olarak Peygamberimizin nübüvvetine olan delaletini bağdaştıramadım.
11. Lema'da, "evet kalbin mercimek kadar bir sandukcası olan kuvve-i hafızada..." cümlesinden ne anlamalıyız?
Cenab-ı Hakk'ın Kalem suresini indirdiği için "kaleme hürmet göstermek ve onu yer düşürmemek, yüksekte tutmak gerekir" diyen hocalar var. Bunun açıklamasını yapabilir misiniz?
Mübarek gecelerle ilgili muhtasar bilgi yayınlar mısınız?
Kaza namazını vakit namazından hemen sonra mı kılmak uygun yoksa vakit namazını kılıp tesbihatı yapıp daha sonra mı kılmak uygun?
10. Hüccet-i İmaniye'nin (20. Mektub'un 1. Makamı) 11. Kelimesini izah eder misiniz?
Hacı Rahmi Sultan Hazretleri, Seydişehirli Hacı Abdullah Efendi ve Denizli'li Hacı Hasan Feyzi Efendi, Bediüzzaman Hazretlerinden Nasıl Haber Vermişlerdir?
Kendini ve işlerini beğenmek İslamiyet te hiç hoş karşılanılmayan bir durum olduğu gibi , kendini ve yaptıklarını beğenmemek te kişiyi atalete iter. Azmini ve şevkini kırar. Bu ikisi arasında ki denge nasıl olmalıdır.?
Bir zaman, müslim olmayan bir zât, tarîkattan hilafet almak için bir çare bulmuş ve irşada başlamış. Terbiyesindeki müridleri terakkiye başlarken, birisi keşfen mürşidlerini gayet sukutta görmüş. O zât ise ferasetiyle bildi, o müridine dedi: "İşte beni anladın." O da dedi: "Madem senin irşadın ile bu makamı buldum, seni bundan sonra daha ziyade başımda tutacağım." diye Cenab-ı Hakk'a yalvarmış, o ...