Dinde güçlüğü giderip kolaylığı sağlama düşüncesiyle, kaçınılması zor olduğu için vücut ve elbiseye sıçrayan idrar serpintileri, sokaklarda yürürken sıçrayan çamur parçaları, sinek ve benzeri haşerattan bulaşan pislikler, necis maddelerin buhar ve tozu gibi nesneler aynı hoşgörü sınırı içinde bulunmuştur. Bununla birlikte bu tür ruhsatlardan sadece ihtiyaç halinde yararlanmalı, imkân olduğu ölçüde namazda ve namaz dışında vücut, elbise ve çevre temizliğinde âzami ölçüde titizlik gösterilmelidir.[1]
Hanefîlere göre caddelerdeki çamurlar, karışımlarındaki necâset aynen görülmedikçe yarıdan çok olsa bile temiz sayılır. Çünkü insanların yoldaki çamurlardan sakınmaları zordur.[2] Köpeklerin yattığı yerler, pis şeylerden çıkan buharlar ve hayvan gübresinin tozu da aynı hükümdedir. Bu durumda bastığınız yerde, görünen bir necaset yoksa elbiseniz temiz kabul edilir.
Bütün bu hükümlerden hareketle ayakkabımıza bulaşan pislikleri vesvese yapmamamız gerekir. Zira buna güç yetirmek çok zordur. Âlimlerimizin içtihadına güvenerek rahatça hayatımızı yaşamalıyız.
[1] Heyet, İlmihal İman ve İbadetler, Türkiye Diyanet Vakıfları Yayınları, Ankara 2016, c.1, s. 191
[2] İbn Âbidîn, c. 1, s. 216.

