Günlük konuşmalarımızda kullandığımız deyimler, atasözleri ve mecazlı ifadeler yalan sayılmaz. Çünkü bu tür ifadeler gerçek anlamıyla değil, mecaz ve temsil anlamında kullanılır. Yalan, bir şeyi bilerek ve kastederek, karşı tarafı kandırmak ve yanıltmak için gerçeğe aykırı şekilde söylemektir. Mecaz ve deyimler ise sözün gerçek anlamını değil, benzetme veya anlam aktarması yoluyla kullanılan ifadelerdir. Dinleyici, bu ifadelerin gerçek anlamda olmadığını bilir.
Mesela “Karnım zil çalıyor.” ifadesinde kimse gerçekten karnınızdan zil sesi çıktığını düşünmez; bu, çok acıktığınızı anlatan bir mecazdır. Ancak, eğer mecazı gerçekmiş gibi kullanır ve karşı tarafın inanmasını sağlarsanız, bu hileli bir beyan olur ve yalan hükmüne girebilir.
Sevgili Peygamberimiz (sav) de konuşmalarında bazen mecaz kullanmıştır. Bu, hem anlatımı güçlendirmek hem de muhatapların zihninde kalıcı bir etki bırakmak içindir. Dolayısıyla, mecaz ve temsil, hakikati çarpıtma niyeti taşımadığı sürece yalan sayılmaz; aksine anlamı zenginleştiren bir anlatım üslubudur.