Dünyayı imar etmek sadece ehli fetrete has bir durum değildir. Bir Müslüman veya inançsız birisi de dünyayı imar noktasında -farklı ideolojik sebeplerle- icraat yapabilir. Tabi inançsız birisi tamamen dünya için çalışır ve hayatın tek gayesi dünyada daha rahat yaşamak olabilir. Asıl yaratılış gayesini yerine getirmeyen bu insanları "Allah dünyanın imarı için yaratmış" denilebilir. Nitekim Bediüzzaman Hazretleri bu konuda şöyle demektedir:
İşte muzır kâfirler ve kâfirlerin yolunda giden sefîhler, Cenâb-ı Hakk’ın hayvanâtından bir nevi‘ habîstirler ki, Fâtır-ı Hakîm, onları dünyanın i‘mârı için halketmiştir.1
Burada Bediüzzaman Hazretleri, inkârcıların ve sefihlerin varlığının da İlâhî hikmet gereği olduğunu vurgular. Nasıl ki yeryüzündeki zararlı hayvanlar ekolojik dengenin bir parçasıysa, kâfirler de dünya düzeninde imtihanın, mücadele ve tekâmülün vesilesidir. Onların kötülükleri bile hakikatin anlaşılmasına, iyilerin değerinin ortaya çıkmasına hizmet eder. Böylece Allah, zararlı görünen unsurlardan dahi hikmetli neticeler çıkarır.
Fetret ehlinin akıbeti ve yaratılış hikmetlerinin izahı için bakınız;
Fetret Ehlinin Ahiretteki Durumu
Fetret Ehlinin Yaratılış Hikmetleri
Bediüzzaman Said Nursi, Lemalar, Hayrat Neşriyat, Isparta 2013, s. 125.

