Sünnet-i Seniye'ye tâbi olmanın faydaları elbette saymakla bitmez. Fakat biz başlıca faydalarını birer âyet ve hadis-i şerif ışığında kısaca izah etmeye çalışalım:
قُلْ اِنْ كُنْتُمْ تُحِبُّونَ اللّٰهَ فَاتَّبِعُون۪ي يُحْبِبْكُمُ اللّٰهُ1 (Habîbim, yâ Muhammed!) De ki: “Eğer Allah’ı seviyorsanız, o hâlde bana tâbi‘ olun ki, Allah (da) sizi sevsin.) âyet-i azîmesi, ittibâ‘-ı sünnet ne kadar mühim ve lâzım olduğunu pek kat‘î bir sûrette i‘lân ediyor... şu âyet-i kerîme der ki: “Eğer Allah’a muhabbetiniz varsa, Habîbullâh’a ittibâ‘ edilecek (tâbi olunacak). Eğer ittibâ‘ edilmezse, netice veriyor ki; Allah’a muhabbetiniz yoktur.” Eğer muhabbetullâh (Allâh sevgisi) varsa, netice verir ki: Habîbullâh’ın sünnet-i seniyesine ittibâı intâc eder (netice verir).2
Yani Allâh'a karşı sevgimizi göstermenin yolu sünnet-i seniyeye tâbi olmaktan geçiyor. Neticede Allâh'ın da bizi sevmesinin yolu, O'nun en razı olduğu tarz olan sünnet-i seniyedir. Rabbimizin bizi sevmesinden daha faydalı ne olabilir? Bununla beraber sünnet-i seniyeye tâbi olmanın çok büyük mânevî kazançları vardır.
Resûl-ü Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ferman etmiş: مَنْ تَمَسَّكَ بِسُنَّت۪ي عِنْدَ فَسَادِ اُمَّت۪ي فَلَهُٓ اَجْرُ مِائَةِ شَه۪يدٍ3 Yani “Fesâd-ı ümmetim zamanında (ümmetimin bozulma zamanında) kim benim sünnetime temessük ederse (sıkıca tutunursa), yüz şehîdin ecrini ve sevabını kazanabilir.” Evet sünnet-i seniyeye ittibâ‘etmek (tâbi olmak), mutlakā gāyet kıymetdardır. Hususan bid‘aların istîlâsı zamanında sünnet-i seniyeye ittibâ‘etmek, daha ziyâde kıymetdardır.4
Sünnet-i Seniyeye tâbi olmak, her zaman için kıymetlidir. Fakat bid'aların (dine ters düşen yeni şeylerin) çokça yayıldığı bir zamanda daha da kıymetlidir. Ümmetin bozulduğu ve Peygamber Efendimizin (sav) sünnetinin unutulduğu bir zamanda sünnet-i seniyeye uymak çok çok daha kıymetlidir. Bu yüzden hadiste yüz şehidin sevabını kazanmak müjdelenmiştir.
İslâm'a zarar veren bütün bid'a ve mânevî hastalıkların tedavisi, Peygamber Efendimizin (sav) sünnetlerini yaşamak ve yaşatmaya çalışmakla mümkündür. Zaten bütün toplumsal sıkıntıların ve mânevî hastalıkların tamamının kaynağı incelendiğinde Sevgili Peygamberimizin sünneti ve güzel ahlakının terk edilerek bid'alara girilmesi olduğunu görürüz.
Daha detaylı bilgiye ulaşmak için:
https://risale.online/soru-cevap/sunnetin-manasi
https://risale.online/soru-cevap/sunneti-herkes-yasayabilir-mi
https://risale.online/soru-cevap/risale-i-nurda-sunnet-i-seniyye-bahisleri
Âli İmran 3/31
Bediüzzaman Said Nursi, Lemalar, Hayrat Neşriyat, Isparta 2016, s. 53-54
Et-tergîb ve't-Terhîb, c.1 s.80
Bediüzzaman Said Nursi, Lemalar, Hayrat Neşriyat, Isparta 2016, s. 51