Sünnet-i Seniye

24.02.2010

4387

Peygamber Efendimizin (sav) Hilye-i Şerîf'i

Hilye-i Şerîf ne demektir? Peygamberimizin (sav) görünüşü ve fiziki özellikleri nasıl anlatılmaktadır?

24.02.2010 tarihinde cevaplandı.

Cevap

Hilye-i Şerif; Peygamberimiz (s.a.v.)'in fiziki hallerinin anlatıldığı eserlere denir. Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimiz, Hilye-i Şerif'te şu şekilde anlatılmaktadır:

​Efendimiz Hazretleri, bütün yaratılmışların en güzeliydi. Bütün uzuvları ölçülü ve yakışıklıydı. Mübarek vücudu, güçlü ve kuvvetliydi. Zayıf ve şişman olmayıp orta hâlde idi; etleri sıkıca idi. Nurlu cildi ipekten yumuşaktı. Hoş, güzel cisminin kokusu fevkalâde güzeldi. Okşadığı şeylerden günlerce güzel kokular duyulurdu. Tertemiz vücudu beyaz, nuraniydi. Bu beyazlık içinde hoş ve güzel bir pembelik parıldardı. Pek sevimli olan mübarek boyu ne kısa ne de uzundu. Bununla beraber yanında bulunanlardan daima uzun görünürdü. Berrak göğsü ve iki mübarek omuzlarının arası genişti. Nurlu omuzlarının arasında, güvercin yumurtası gibi kırmızı bir ben nişanesi vardı ki, bu bir "Peygamberlik Mührü" idi. O Nebiyy-i Zîşân'ın bilekleri, elleri, parmakları uzunca ve kalınca idi. Mübarek başı ve ağzı pek ölçülü ve güzel sayılacak şekilde büyükçe idi. Ön dişleri seyrekçe idi. Söz söyledikçe inci tanelerinden daha berrak olan dişlerinin parıltısı görülürdü. Parlak alnı genişti. Hilâl kaşları uzunca idi. Kaşlarının arası açıktı. İki kaşının arasında, gazap ettiği zaman kabarıp beliren hoş, güzel bir damar vardı. Hoşluk ve güzellik nişanesi olan kirpikleri uzun ve siyahtı. Saadetli sakalı sıkça idi, bir tutam boyunca bulunurdu. Ahirete teşrifleri sırasında mübarek başıyla sakalının beyaz saçları henüz yirmi kadar bulunuyordu. Sümbüllerden daha zarif, daha güzel kokulu bulunan başının saçları ne pek kıvırcık ne de pek düz idi; kulaklarının yumuşaklarını geçmezdi.
​Ashab-ı Güzîn’den Hz. Enes demiştir ki: "Ben, Resûlullah (s.a.v)'den daha güzel bir zat görmedim. Mübarek yüzünden sanki güneşin nurları akardı. O güzel yüzünde parlayan letâfet nurları, güzel dişlerinden gülümsedikçe saçılan berrak parıltılar, karşısında bulunan duvarlara aksederdi."​Evet. Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz'in bütün uzuvları, bütün duyu organları pek mükemmeldi. Başkalarının göremeyecekleri, işitemeyecekleri kadar uzak yerlerde bulunan şeyleri görür, sesleri işitirdi. Pek vakarlı olan yürüyüşü, inişten aşağıya doğru akar gider gibi süratlice idi. Kendisinde her yönüyle bir mükemmeliyet, bir fevkalâdelik görünürdü. Kendisini ilk gören bir kimse, bir heybet içinde kalırdı. Kendisiyle görüşüp konuşmak şerefine nail olan kimse, ona karşı derin bir sevgi duyardı. Onun yüksek vasıflarını görüp anlatanlar, onun bir benzerini ne ondan evvel ne de ondan sonra görüp bilmediklerini itiraf ederlerdi. Kısacası O, bir letâfet ve mükemmeliyet harikasıydı.1

Kaynakçalar
  1. Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali, Bilmen Yayınları, İstanbul ts., s. 649-650


Paylaş

Facebook'ta paylaş

Whatsapp'da paylaş

Hesaplarımıza abone olun sorularımızdan ilk siz haberdar olun

Yorumlar (0)

Yorumunuz

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız