1- Bu zeylin yazılmasına 1939 Erzincan ve İzmir depremleri vesile olmuştur.
2- Bu zeylin dahil olduğu Risale -14. Söz- daha önce yazılmış olmakla beraber zeyli olan "Zelzele Bahsi" Erzincan depreminden sonra yazılmıştır.
3- Depremin olduğu sene Üstad Bediüzzaman Kastamonu'daydı. Bu zeyli yazıp Isparta'ya gönderdiği Kastamonu Lahikası'nda yer alan şu ifadelerinden anlıyoruz:
"Size bu defa bu zelzele münasebetiyle hem insi hem manevi tarafından sorulan beş altı küçük suallere gayet kısa cevaplar gönderiyorum. On dördüncü sözün ahirindeki bahse tetimmedir. O cevaplar dahi hem manevi ihtar ile hem mühim noktalarda beni sükuta mecbur etmek ile hisettimki size de bir faidesi var." (Kastamonu Lahikası)
4- Üstad deprem teravih vaktinde oldu demiyor. Ramazan ve teravihe karşı hürmetsizlik edilmesi, depremden sonra depremin uzun süre devam etmesinden kaynaklanan korku azabına sebeb olmasını kasdediyor.
Erzincan Depremi Ramazan'dan bir buçuk ay sonra meydana gelmiştir. Ramazan'da işlenen umumî kabahatlerin cezası bir buçuk ay sonra gelen depremle verilmiş demektir.
5- Zındıka ile alakalı bahsin geçtiği yer tam olarak şöyledir:
"Biri: Hataları az olmak cihetiyle temizlemek için ta'cil edildi.
İkincisi: O gibi yerlerde kuvvetli ve hakikatlı iman muhafızları ve İslâmiyet hâmileri az veya tam mağlub olmak fırsatıyla, ehl-i zındıkanın orada tesirli bir merkez-i faaliyet tesisleri cihetiyle en evvel oraları tokatladı, ihtimali var." (Sözler)
Bu iki sebebden birincisinin Erzincan'a dair, ikincisinin İzmir'e dair olması daha kuvvetli ihtimaldir. Bu sebeble mevzunun Dersim hadisesiyle bir alakası yoktur.
Not: Zeyil'den önce yer alan Hatime'deki Üstad'ın, "İzmir'in zelzelesi münasebetiyle yazılmıştır" ifadesinin de işaretiyle Zelzele bahsinde bu iki zelzele muhatabdır.