İslam tevhid dinidir. Dolayısıyla kâinatın yaratılmasında, işleyişinde ve tasarrufunda tevhid akidesine aykırı fikir ve ideolojiler hiçbir şekilde İslam ile bağdaştırılamaz. Kâinatın yaratılması, idaresi ve tasarrufu tamamen Rabbimize aittir. Etki ve tesir sahibi de yalnızca O'dur. O'nun kudret ve kuvveti olmaksızın en küçük bir fiil dahi gerçekleşmez.
Son dönemlerde ortaya çıkan enerji anlayışı ise İslam'ın bu temel esası olan tevhid akidesine aykırı bir felsefe ile sunulmaktadır.
Bu görüşün temel mantığına göre insan düşünce ve söylemleri ile bir enerji yayar, bu enerji “evren” tarafından algılanır, ve evren de bu enerjiye uygun olayları hayatımıza çeker. Mesela "İyileşmeyi düşünürsen ve evrene bu frekans aralığında enerji gönderirsen iyileşme enerjisini evrenden çekersin. Bu sebeple evrene mesaj gönder ve bu enerjiyi hayatına çek der. İşte tam olarak bu kabul tevhid akidesine aykırı bir inanıştır. Çünkü evrenin kendisine ait enerjisinin olduğunu ve kolektif bir akla sahip olduğunu iddia etmektedir. Halbu ki gerçek güç ve kudret sahibi yalnızca yüce Allah'tır. Kul bütün istek ve arzularını ihtiyaç ve yakarışlarını Rabbinden dilemeli, O'na yalvarıp niyazda bulunmalıdır.
Burada kavramlar ve fail değiştirilerek batıl bir felsefe hakikatin yerine konulmaya çalışılmaktadır. Zira hakiki fail yani iş yapan tasarruf eden idare eden Rabbimiz iken burada evren denilmekte ve yaratıcı iradesi gözardı edilmektedir. Ayrıca evrene mesaj gönder, olumlu düşün gibi kavramlarla kişinin düşünce gücü ve pozitif ifade enerjisi ile evrenden hep iyi ve güzel olanı çekebileceği iddiası vardır.
Halbu ki İslam bu kavramlar yerine kişiyi dua ve tevekküle yönlendirir. Eğer Allah dilerse kudreti ile yaratabileceğini ifade eder.
Sonuç olarak burada Allah yerine evren, dua yerine evrene mesaj gibi öğretilerle yaratıcı inancına zıt bir felsefe benimsenmektedir. Bunun sonucunda ise kişi “Ben istedim, evren verdi” düşüncesine kapılmaktadır. Halbu ki bir mü'mine yakışan: “Ben dua ettim, Allah diledi ve verdi” demesidir.
Detaylı bilgi için lütfen bakınız: