Cuma günü Cuma ezanı okunurken alış-verişin Hanefilere göre tahrimen mekruh, onların dışındaki cumhura göre ise haramdır. Haram veya mekruh olması abbimizin şu âyeti iledir:
Ey îmân edenler! Cum'a günü namaz için seslenildiği (ezan okunduğu) zaman, hemen Allah'ın zikrine koşun ve alış-verişi bırakın! Eğer bilirseniz bu sizin için çok hayırlıdır.1
Yani burada Allah'ın bir emri vardır ve bu emri yerine getirmek vâciptir. Alış-verişi bırakmayan, vâcibi terketmiş, yani haram işlemiş olur. Ancak "Cuma'ya koşun" umumi emrinden, çocuklar, deliler ve sakatlar gibi kadınlar da ittifakla istisna (tahsis) edilmiştir. Diğer bir ifade ile kadınlar cumaya gitmek zorunda değillerdir. Haramlığın illeti (sebebi) "koşma" (sa'y) vâcibinin terkedilmesi olduğuna, bu ise kadınlara vacip olmadığına göre, cuma ezanı okunurken alış-veriş yapmakta olan bir kadın, bu fiili ile vâcibi terketmiş olmayacağından haram işlemiş olmaz. Çünkü dediğimiz gibi, o saatte alış-veriş yapmanın haramlığının illeti (sebebi) sa'yi (acele etmeyi) terketmiş olmaktır. Kadın ise alış-veriş yapmakla böyle bir vacibi terketmiş olmaz. Yani burada o illet bulunmaz. İlletin olmadığı yerde ise ma'lül de (ona bağlı hüküm de) bulunmaz. Netice olarak Cuma ezanı okunurken kadının alış-veriş yapması haram olmaz.2
Kadınlar için her ne kadar bazı şartlar dahilinde alış-veriş haram olmaz denilmişse de o vakit ibadet vakti olduğu için başka dünyalık işlerle meşgul olmak güzel görülmemiş; bunun yerine dua, ibadet ve zikir gibi şeylerle meşgul olunması tavsiye edilmiştir.
Fakat Cuma saatinde kadının işyerini çalıştırmasında saat olarak kadın açısından sakınca olmamakla bereber işyerini açık tutması nedeniyle o saatte Cumanın farziyet şartlarını özerinde taşıyan birisinin o dükkandan alışveriş yapması mekruh veya diğer görüşe göre haram olduğu için, kadın da bu fiilin işlemesine vesile olduğundan bu durumda işyerinin kapalı olması daha uygundur.
Ayrıca bakınız;
Cuma Gününün Fazileti
Cuma Gününde Saat-i İcabe
Cuma Vakti ve Cuma Gününün Başlangıç /Bitiş Zamanı
Cuma, 62/9
Vehbe Zühayli, İslam Fıkıh Ansiklopedisi, İstanbul 1990, c.2, s.369

