Şeytanlar insanlara musallat edilmiş ve günahları telkin ediyorlar. Bizim suçumuz ne?
Sigara haram mıdır? Haram olduğunu nasıl ispat ederiz?
"Şimdi, dünyayı tahkîr edenler, dört sınıftır. Birincisi, ehl-i ma‘rifettir ki, Cenâb-ı Hakk’ın ma‘rifetine ve muhabbet ve ibâdetine sed çektiği için tahkîr eder. İkincisi, ehl-i âhirettir ki, ya dünyanın zarûrî işleri onları amel-i uhrevîden men‘ ettiği için veyahud şuhûd derecesinde bir îmân ile cennetin kemâlât ve mehâsinine nisbeten dünyayı çirkin görür. Evet, güzel bir adam Hazret-i Yûsuf Aleyhisselâm’a nisbet edilse, yine çirkin göründüğü gibi; dünyanın ne kadar kıymetdar mehâsini varsa, cennetin mehâsinine nisbet edilse, hiç hükmündedir..." Soru
32. Söz'ün 5. Remiz'inde geçen bu kısmı izah eder misiniz? Dünyayı tahkir eden, aşağışayan bu dört grubu nasıl anlamak gerekir? Makbul tahkir nasıl olur?
Diyelim ki sinek necis bir maddenin üstüne kondu, sonra uçtu halıya kondu, masaya kondu. Konduğu bu yerleri necis eder mi?
Sokak hayvanlarını beslemek maksadıyla gelişi güzel sağa sola yemek artıkları, mamalar bırakan bazı insanlar hem ortalığı kirletiyor, hem sürü ile gezen saldırgan hayvan tehlikesinin büyümesine sebep oluyorlar, hem de sokaklar hayvan necasetinden geçilmiyor. Sokak hayvanlarını beslerken neye dikkat edilmeli? Hayvanlara merhamet insanlara merhametin önüne mi geçmeli?
Hergün bir insanı parçalayan, insanlara saldıran ve çoğalan sokak köpeklerini itlaf etmek caiz midir? Yerel yöneticiler bu tehdide karşı çözüm bulmuyorsa ferd kendi başına bu itlafı gerçekleştirebilir mi?
Önceki alimlerden bazıları, tütün (sigara) içmek helal, bazıları mekruh, bazıları da haram demişler. Bediüzzaman Hazretleri'nden önceki müceddid olan Mevlana Halid Bağdadînin, zarar ve alışkanlık yapmıyacak kadar az içilen tütüne haram denilemeyeceğini söylediği de rivayet edilmektedir. Son müceddid Bediüzzaman Hazretlerinin de tütün veya sigarayla ilgili bir sözü yok ise tütüne haram diyebilir mi...
İnsanlar boş kaldıkları veya inhirafa düştükleri zaman neler yapmalı? Sosyal hayatta karşılaşılan sıkıntı ve streslerin nasıl üstesinden gelinebilir? Üstad bu konu hakkında neler söylüyor?
Üstâd Hazretlerinin 17. Söz'deki münâcâtında; “Yâ Rab! Tevekkülsüz, gafletle, iktidar ve ihtiyârıma dayanıp, derdime derman aramak için cihât-ı sitte denilen altı cihette nazar gezdirdim. Maatteessüf derdime derman bulamadım. Ma‘nen bana denildi ki: “Yetmez mi derd, derman sana!”[1] ifadesi geçmekte. Burada geçen “cihât-ı sitte/altı yön” gerçekte nedir? Ne anlatılmak istenmiştir?
16. Söz’de, Allah’ın bir olmasıyla birlikte bütün kainatı tek başına yaratıp idare etmesi, mekandan münezzeh olmasıyla birlikte her yerde hazır bulunması, İlâhlık mertebesinde olmakla beraber her şeye her şeyden yakın olması izah edilmiş. Üstad, böylesine aklı zorlayan bir meseleyi temessül bahsi ile açıklıyor. Sorulan soru ile temessül bahsinin alakasını izah eder misiniz? Bu derin hakikati öze...