Fâni âciz ve fakir insan şu kısacık ömründe kendisine ihsan edilen sonsuz nimetlere karşı nasıl şükür edebilir?
Aklımızla sonzuzluk kavramını idrak edebilir miyiz? Ezeliyet ve ebediyet kavramları nasıl idrak edilebilir? yokluk nedir? Hiçlik nedir?
İnsanlar boş kaldıkları veya inhirafa düştükleri zaman neler yapmalı? Sosyal hayatta karşılaşılan sıkıntı ve streslerin nasıl üstesinden gelinebilir? Üstad bu konu hakkında neler söylüyor?
Günümüzde sosyal medya olarak bahsedilen twitter facebook vs. çokça kullanılıyor. Bu gibisiteleri kullanmak elbette çok kolaylıklar ve faydalar sağlıyor. Fakat bu siteleri kullandıkça gayrimüslim olan insanlara para kazandırmış oluyoruz. Acaba bu gibi siteleri kullanmak caiz midir ?
Facebook gibi sosyal paylaşım sitelerinde kişiler birbirlerini görmeden bilmeden dini paylaşım yapıyorum diye arkadaş listelerine ekliyorlar ve daha sonra kadın erkek dini muhabbet ediyorlar. Yabancı kadınla erkeğin bu şekilde yazışarak muhabbet etmesi caizmidir. Harammıdır yada hükmü nedir. Bir çok kez bu durumla karşılaşıyoruz Caiz değil diyoruz ama hükmünü soruyorlar. Bize net bir cevap verirmi...
15. sözde geçen, "elbette firavunlaşmış şeytanlar hadsiz şeraretiyle semaya ve ehline taş atacaklar." cümlesini izah edermisiniz?
Ayrıca 5. basamakta geçen "ervahı tayyibe ve ervahı habise"nin içerisine insanların ruhları da girermi?
24. Söz'ün 3. dalında, Resul-ü Ekrem (asm)'ın hadislerinde geçen ve o devir insanlarınca bilinen bazı
kıssa ve hikâyelerin irşad maksadıyla kullanıldığı ve o kıssalarda
bulunan kusurların o zamanki insanların anlayışından kaynaklandığı izah ediliyor. Buna dair bir iki misal verebilir misiniz?
Üstâd Hazretlerinin 17. Söz'deki münâcâtında; “Yâ Rab! Tevekkülsüz, gafletle, iktidar ve ihtiyârıma dayanıp, derdime derman aramak için cihât-ı sitte denilen altı cihette nazar gezdirdim. Maatteessüf derdime derman bulamadım. Ma‘nen bana denildi ki: “Yetmez mi derd, derman sana!”[1] ifadesi geçmekte. Burada geçen “cihât-ı sitte/altı yön” gerçekte nedir? Ne anlatılmak istenmiştir?
29. Sözde geçen ruhların sineklerin içinde olma hakikati nedir? Burada kastedilen melaike mi yoksa vefat etmiş kimselerin ruhları da sinekler vasıtasıyla mı gezer?
İkinci Söz'ün hikayesinde geçen, "terhisatı soymak ve talan etmek tevehhüm etmişsin" ne demektir?